Menü Kapat

Hayat bir alem :)

Ömür Yanıkoğlu'nun kişisel bloğu…

Kategori / Kişisel Gelişim

İhsan yalan söylemez!

“Altı yaşındayım, ama ailenin önemli bir bireyiyim. Koyun güderim, yani koyunlar bana emanet. Bir gün annem aradığı bir şeyi evde bulamayınca, oğlum sen mi aldın, diye sordu. Anne ben almadım, dedim. Annem yine aradı bulamadı, oğlum emin misin, diye yine sordu. Yine, anne ben almadım, dedim. Aramaya devam eden annem, oğlum almadığına emin misin, diye […]

Kıskanmak doğal bir duygudur…

.. ve neyi kıskandığınız da, sizin olgunluk derecenizi gösterir. Ben, sevgilisini kıskanmayan biri damgasıyla yaşıyordum uzun zamandır ve sevgilim de beni kendine göre oldukça az, bana göre fazlaca kıskanıyordu. Bugün öğrendim ki, ben gerçekten de sevgilisini kıskanmayan biriyim ve yine ben Türk toplumunun ayıpladığı, kendisine benzemediği için dalga geçip adam yerine koymadığı o “geniş” adamım. Aklınızdan geçiyorsa şayet bilin, hayır, “deyyus” […]

Etkinlik nedir? Neden katılıyoruz? Ne katıyoruz?

Dört, fazla! Bir, az! İki ya da üç olmalı ama iki, üçe göre daha iyi!

Emrah Yalaz, Mobil İstanbul’un bugün katıdığım Ocak 2015 etkinliğinde, birkaç kez tekrarladı bu cümleyi; bir ürünün başarılı olabilmesi için, iki kişinin ideal olduğunu söylüyordu. Hatta etkinlik sonrasındaki networking saatinde soruları alırken, soru soran bir startup sahibine -vakit kaybetmeden- “Co-founder’ın var mı?” diye sordu. Arkadaş “Hayır.” dediğinde, Emrah Bey’in yüzünde, sunumu boşuna yapmamış olduğunu anladığını belli eden bir ifade vardı. Ben de bu cümleyi vurgulamasının sebebini daha iyi kavramış oldum. Sunumun bir bölümünde de, başarısız olan startup-ların ciddi bir bölümünün anlaşamayan ekip üyeleri nedeniyle başarısız olduklarını söylemişti. Büyük ihtimalle, biraz da bu sebepten iki, üçten daha iyiydi; çünkü, iki kişinin anlaşabilmesi olasılığı, üç kişinin anlaşabilmesi olasılığından daha yüksektir.

Genel olarak çok güzel bir sunumdu, gerçekten çok etkilendim. UserSpots’un düzenlediği etkinliklerde  de farkına vardığım pek çok şeyi teyit eder nitelikteydi anlatılanlar. Ancak nedendir bilmem, aradaki bazı terimleri ve bilindiği varsayılarak örnek verilen projeleri ya da proje sahibi firmaları bilmiyor olmama rağmen, Emrah Bey, aklımda daha derli toplu bir iş akışı belirmesine ve bir gün bir ürünü hayata geçirme ihtiyacı duyarsam, neye ne kadar vakit ayırmam gerektiğini netleştirmeme olanak sağladı. Devamını Oku

Beklentileri karşılamak için ne yapmak gerekiyor?

Öncelikle tüm beklentileri karşılayamayacağının farkına varmak gerekiyor.

Sonra aşağıdaki adımlar uygulanabilir:

Kimlere karşı sorumluluk sahibi olduğunu belirle

Burada sorumluluk sadece iş olarak algılanmamalı. Aşağıdaki liste, yol gösterebilir fakat öncelik sıralaması kişiden kişiye değişecektir:

  1. İşim
  2. Freelance işlerim
  3. Ailem
  4. Ev arkadaşlarım
  5. Kendim

Bu sıralamayı, aciliyeti olan işleri belirlemede uygun buluyorum fakat herkesin kendine göre değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada ikinci adımda yapmamız gereken şey ortaya çıkıyor: sorumlulukları belirlemek. Devamını Oku

Hayaller, Gerçekler ve Kararlar

“O çocuk o hareketi nasıl yaptı lan!” diye düşündü küçük ve devam etti “Kolu çevirip düğmeye bastı işte.. Ben de yapıyorum ama olmuyor bir türlü.” Bir çocuğun dünyası, ona sığdırabildiği şeyler kadar büyüktür; ailesi, komşuları, arkadaşları, yaşadığı ev/mahalle/okul, belki gezmeyi seven bir ailesi varsa yaşadığı şehir, televizyon izliyorsa izleyip öğrendikleri, eğer okumayı keşfetmişse okuyup öğrendikleri, […]

“Mobil Istanbul Nisan: Geliştirici Günü” Sunum ve Videoları

Mobil İstanbul Nisan etkinliğine katılamayanlar videolara ve sunumlara buradan ulaşabilirler :) Pınar Ayorak’ın, Seyfeddin Başsaraç’ın ve Mustafa Dalcı’nın sunumlarını özellikle tavsiye ederek, onlara torpil geçmeden edemeyeceğim; her biri çok değer katan keyifli anlatımlardı. Mobil İstanbul’a ve gerek anlatıcı, gerek dinleyici olarak katılan herkese çok teşekkür ediyorum. “Mobil Istanbul Nisan: Geliştirici Günü” Sunum ve Videoları »

Kendime Not: Gerçekçi hedefler belirlemeliyim!

Kendime -aynı anda- başarması güç ama başardığımda bana değer katacak pek çok hedef belirliyorum. Bunları bir arada götürmenin mümkün olduğuna, dahası bunu başarmamın çok kolay olduğuna kendimi inandırıyorum. Ama değil! Hiç olmadı; bundan sonra da olacağını pek zannetmiyorum. Devamını Oku